Günümüzde iletişimin büyük bir bölümü dijital ortamda gerçekleşiyor. Özellikle WhatsApp, Instagram, Telegram ve benzeri uygulamalar sayesinde mesajlaşmak hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak mesajlaşırken kullandığımız ifadeler ve kısaltmalar, düşündüğümüzden çok daha fazla anlam taşıyor ve sosyal ilişkilerimizi doğrudan etkileyebiliyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, İngilizce’de “Okey” ya da “Tamam” anlamına gelen tek harfli “k” yanıtının, sosyal açıdan olumsuz algılandığını ortaya koydu. Özellikle de gençler ve dijital iletişimi yoğun olarak kullananlar arasında, “k” ile cevap vermek karşı tarafa ilgisizlik, soğukluk ya da hatta hafif bir küçümseme hissi verebiliyor.
Sadece “k” değil, başka kısaltmalar da benzer şekilde olumsuz izlenimler bırakabiliyor. “Ok”, “sure” veya “alright” gibi kısa yanıtlar bile bazen yetersiz, mesafeli veya umursamaz olarak yorumlanabiliyor. International Journal of Mobile Communication’da yayımlanan bir araştırmada ise, tek başına “k” harfinin, klasik “ok” ya da “elbette” gibi kısa cevaplardan bile daha olumsuz algılandığı vurgulanıyor. Hatta araştırmada, “k” ile cevap vermek, karşı tarafın mesajını görüp yanıtlamamaktan (yani “görüldü” bırakmaktan) bile daha kötü olarak değerlendirilmiş.
Dijital ortamda bazen insanlar, karşısındakini sinirlendirmek ya da ilgisiz olduklarını göstermek için özellikle “k” cevabını tercih edebiliyor. Özellikle tartışmalı ya da soğuk geçen konuşmalarda, bu tür kısa ve çıkmaz yanıtların (“lol”, “cool” veya sadece “k” gibi) konuşmanın ilerlemesini engellediği, iletişimi tıkadığı görülüyor. Bunlara “çıkmaz yanıtlar” deniyor, çünkü devamlılık sağlamıyorlar ve karşı tarafı iletişim kurmaktan soğutabiliyorlar.
Mesajlaşmada kısaltmaların Türkçedeki etkisi
Bu tür kısaltmalar sadece İngilizce için geçerli değil. Türkçede de, “tmm”, “ok”, “sn” gibi kısa ve bazen fazla lakayt yanıtlar aynı olumsuz izlenimi bırakabiliyor. Özellikle uzun ve özenli bir mesaja karşılık olarak tek bir başparmak emojisi göndermek veya sadece “tmm” yazmak, karşınızdakine yeterince değer vermediğiniz şeklinde yorumlanabiliyor. Özellikle iş hayatında, aileyle veya yakın ilişkilerde, karşı tarafın duygularını gözetmeden verilen kısa cevaplar iletişimde sorunlara yol açabiliyor.
Flörtte kısa cevapların etkisi
Yapılan araştırmada bir diğer dikkat çekici nokta ise, flört uygulamalarındaki mesajlaşmalar. İnsanlar, Tinder veya benzeri uygulamalarda yeni biriyle tanışırken “selam”, “naber”, “nasılsın” gibi aşırı kısa ve özensiz mesajların karşı tarafta olumsuz bir ilk izlenim oluşturduğunu fark etmiş. Yani biriyle yakınlık kurmak veya yeni bir ilişkiye başlamak istiyorsanız, kısa ve baştan savma mesajlardan uzak durmakta fayda var. Biraz daha özenli, içten ve kişiye özel bir mesaj her zaman daha olumlu sonuçlar verecektir.
Dijital iletişimde hız ve pratiklik önemli olsa da, samimiyet ve karşı tarafa değer verdiğimizi hissettirmek de en az onlar kadar kritik. Tek harflik, kısa veya çıkmaz kısaltmalar, karşınızdaki kişiye ilgisiz, soğuk veya kaba bir tavır göstermek anlamına gelebiliyor. Özellikle önemli veya uzun bir mesaja sadece kısa bir emojiyle veya kısaltmayla cevap vermek, ilişkilerde yanlış anlaşılmalara sebep olabilir.
Kısacası, mesajlaşırken ne kadar kısa yazarsak yazalım, karşımızdaki insanı ve onun duygularını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Unutmayın, dijitalde bile olsa iletişimin özü saygı ve samimiyettir.
Teknoloji Haberleri sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
