Bu Zombi Filmi Tamamen iPhone 15 ile Çekildi! Peki Nasıl?

Yaz sinema sezonunun en dikkat çekici yapımlarından biri olmaya hazırlanan “28 Yıl Sonra” sadece hikayesiyle değil çekim tekniğiyle de sinema tarihinde bir ilki temsil ediyor. Yönetmen Danny Boyle’un imzasını taşıyan film tamamen iPhone 15 Pro Max ile çekildi. Burada bir parantez açmamız gerekiyor iPhone 15 Pro Max’lerin kullanıldığı filmde özel çekim yöntemleri de yer aldı. Peki film tam olarak nasıl çekildi? İşte detaylar…

28 Yıl Sonra Filmi Tamamen iPhone 15 Pro Max İle Çekildi!

Film aslında 2002’de kült zombi gerilim türüne damga vuran 28 Gün Sonra’nın bir devamı niteliğinde diyebiliriz. Aradan geçen 28 yılın ardından hem anlatı dünyasında hem de teknolojik anlamda büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Yapım ekibi teknik taraftaki dönüşümü de anlatmak için alışılmış kameralar yerine Apple’ın en güçlü mobil cihazlarını kullanmayı tercih etti.

iPhone’ların taşınabilirliği, çoklu açılarla çalışma kolaylığı ve gelişmiş görüntü işleme yetenekleri film sektörü adına yeni bir bakış açısı sundu. Çekimler sırasında üç farklı özel iPhone düzeneği geliştirildi. Her biri 8, 10 ve 20 farklı iPhone’u aynı anda çalıştırabilecek kapasiteye sahipti. Bu düzeneğin arkasındaki ekip yalnızca mobil cihazlardan oluşan bu sistemle sinematik sahneleri tek seferde farklı açılardan çekebilme imkânı yakaladı.

MOBİL

Samsung’un Amiral Gemisi Telefonuna One UI 8 Müjdesi

Android 16 tabanlı One UI 8 beta sürümü, popüler Galaxy serilerinden biri için daha müjdelendi. İşte beta sürecinin detayları ve tüm bilinenler:

Özellikle filmin ikinci yarısında kullanılan 20 kameralı sistem yönetmenin tanımıyla “fakir adamın kurşun zamanı” etkisini yaratıyor yani bir olayın farklı açılardan dondurulmuş anlarını elde etmeye olanak tanıyor. Bu yöntem sadece aksiyon sahnelerinde değil aynı zamanda atmosfer yaratımında da yeni bir anlatım dili oluşturuyor. Kullanılan düzenekler vinçlere, raylı sistemlere veya sabit mekanlara entegre edilerek hem klasik sinematografi tekniklerine hem de mobil özgürlüklere cevap verebiliyor.

Danny Boyle’un bu tercihi yalnızca teknik değil tematik bir karar olarak da öne çıkıyor. Filmin post-apokaliptik atmosferiyle iPhone’un “herkesin cebindeki kamera” olması fikri örtüşüyor. Boyle’un açıklamasıyla da bu destekleniyor. Zira kendisi “gerçekten bir kıyamet olsaydı, dünya bu felaketi muhtemelen akıllı telefonlarla kaydedecekti” şeklinde bir ibare belirtiyor. 28 Yıl Sonra filminin fragmanını izlemek için buraya tıklayınız.